- [email protected]
- 0533 0589 688
- Hoş geldiniz.
-
-20%
Büyük Burundûn Burundâ Öldü
0Korku ve baskıyla yönetilen bir halk, acımasız bir liderin ölümüne tanıklık ediyor. Ama Burundún-Burundá’nın ölümü, gerçekten de bir son mu, yoksa daha büyük bir sessizliğin başlangıcı mı? Jorge Zalamea, grotesk ve ironik bir anlatımla totaliter rejimlerin, baskının ve düşüncenin susturulmasının absürtlüğünü gözler önüne seriyor.
-
-20%
-
-20%
-
-20%
Geç Bir Sonbahardı
0Çağdaş Kürt edebiyatının en önemli temsilcilerinden olan Fırat Cewerî’nin kaleminden, hayatları göç, sürgünlük, aşk ve yalnızlık çemberinde geçen insanların hem ayakta durabilme hem direnebilme çabalarını anlatan, bir solukta okunacak bir roman Geç Bir Sonbahardı. Roman Türkçede ilk yayınlandığında, Radikal Kitap’ta “Geç Bir Sonbahardı, dilindeki yalınlık ve şiirselliğiyle, hikâyelerini örme biçimi ve yerel bir derdi evrensel ölçülerde anlatmasıyla, biçimsel anlamıyla özgün bir yerde durmakta ve Kürt romanını daha modern bir yere taşıyıp dünya edebiyatına mal etmektedir” diye değerlendirmişti Abidin Parıltı. Behçet Çelik ise, “Cewerî’nin romanı, bir kuşağın hayatını, bu kuşağın yaşadıklarını edebi bir kurgu içerisinde başka kuşaklara tercüme etmeyi başarıyor” demişti Virgül Dergisi’nde. Geç Bir Sonbahardı, yeni baskısıyla SRC Kitap’ta…
-
-20%
Solgun Romans
0Göç, sürgün, insanlık halleri ve her zamanki gibi başrolde kadınlar… Çağdaş Kürt edebiyatının en önemli yazarlarından Fırat Cewerî’nin acıyı asla umutsuzluğa vardırmayan diliyle, Solgun Romans hepimizin hikâyelerini anlatıyor.
-
-20%
Maria Bir Melekti
0Bir süre başucunda bekledin. İçerisi sessizdi, kalp atışlarından başka hiçbir ses kulaklarına ulaşmıyordu. Eğilip yorganı kaldırmayı, yüzüne bakmayı arzuluyordun. Zorladın kendini ama cesaretin buna yetmiyordu. O da kıpırdamadı, ölü gibi yatıyordu. Aniden bir cesaret geldi sana, eğildin, yorganın köşesinden tutup hızlıca çektin. Sessizce sırtüstü uzanmıştı. Bornozunun kuşağı çözülmüş, iki göğsü dışarı taşmış, akan kanı kurumuştu ama gözleri açıktı, gülümsemeden çok korku veya hayret içinde kalmış bir ifade yayılmıştı yüzüne.
-
-20%
Yüzsüz Hayat
0İmkânsız bir aşkın, kanla mühürlenmiş bir kaderin, karanlıklarla çevrili bir dünyanın hikâyesi… Güç, tutku, ihanet ve aşkın sarmalında sıkışıp kalan Yusuf ve Nâre’nin etkileyici yolculuğu, okuyucuyu derin bir vicdan sorgulamasına sürüklüyor.
Törelerin gölgesinde, sınırların ötesinde bir hayatta, bir kadının yüzüne kazınan acı ve bir erkeğin aşkı için göze aldıkları… Kaderin çizgileri, bazen yüzümüzde değil, kalbimizin en derin yerinde şekillenir.
Yüzsüz Hayat, gerçeğin ve kimliğin peşinde, zamana ve acıya karşı direnişin hikâyesi… Adnan Gerger’in güçlü kaleminden, hafızalardan silinmeyecek bir roman.
“Silah çekildi mi tetik düşer. Peki, aşk? O hangi tetiği çeker?” -
-20%
Bir Adı Cehennem (Dersim’in Dört Sırrı)
0Munzur’un sularında yankılanan ağıtlar, yıllar boyunca dile getirilemeyen gerçekleri haykırıyor. Aşkın, direnişin ve kaybedilenlerin izinde, tarihle ve hafızayla hesaplaşan Leyla, ülkesinin üzerine çökmüş cehennemin kapılarını aralamaya çalışıyor.
-
-20%
Dokumacı Kuşlar
0Dokumacı Kuşlar, hayallerin gerçeklerle çarpıştığı anların hikâyesi. Mutlak bir huzursuzluktan kurtulmaya çalışırken muğlak yollara dökülenler, yolun sonunda kendileriyle karşılaşırlarsa hiç şaşırmamak gerek buna. Çünkü şaşkınlık, ağır gelir insana. Remzi Karabulut, diş turşusundan kirli gömlek salatasına, tırnak tuzundan deri sarmasına, don grisinden tırtıllara, gece gölgesinden haz tüyüne, yaralı
bıçağa, çıplak siyaha kadar; hem hepsini kapsayan hem hepsini yadsıyan açık bir resim sunuyor okura. Hem okunması hem görülmesi için. -
-20%
Herkesin Doğusu
0Bir şeftali tomurcuklanmıştır yaşlı bir dalda, iki taş arasından sürgün vermiştir bir ot. Ömrünü tüketen bir su damlası buharlaşıyordur o süzülürken. Bir kadın son kez bakıyordur ellerine, bir gül yaprağını döküyordur, bir fil doğduğu gibi ölüyordur ve bir kuş havalanıyordur o anda. Varlığın bilmezse özün bilir, sezersin, belli belirsiz hafiflersin, demiştim. Elin elimdeydi. Kaç kere öpmüştün sonra beni. Gülüşmüştük. İnanmayınca gülecek yer arıyordu insan herhalde. Kurdun kuşu öptüğü nerde görülmüş Yusuf?
-
-20%
At Kadar Hırçın Geyik Kadar Yabani
0Herkesin kirpiği vardır. Kiminin uzun kiminin kısa. Benim kirpiğim kısa. Güze kırpılı. Bahara kırpılı olaydı, olaydı da. Şimdi tenim gibi kirpiklerim de terler. Uçlarından damla damla terler. Eyleşip dururum ben de kendimle. Alnımda, kirpiklerimde biriken terleri siler de silerim. Bir keresinde alnıma bir kelebek konduydu, güze kırpılıyım ya baktım hemen onun alnına, kirpiklerine. Alnında, kirpiklerinde terler. Uç dedim git buradan. Kelebekcik üç tur attı da çevremde konuverdi bir dala. Ardından kayboldu. Anlatacak bir şeyim vardı da benim…
Kirpiklerim kirpiklerime değer -
-20%
Bir Zambağın Hikayesi
0Bir Zambağın Hikayesi, yayımlandığı dönem için kelimenin tam anlamıyla çılgınca bir çıkıştır. Öyle ki yazar buna ilk basımda adını yazmaktan çekinir. Ancak daha sonra, bu eserin müellifi olduğunu saklamaz. Kitabın neşrinin birtakım geri dönülemez etkileri olur. Bunlardan ilki Mehmet Rauf’un meslek ve edebiyat hayatında yarattığı yıkımdır. Kitabın yayımlanmasıyla birlikte Mehmet Rauf askerlikten atılır, hatta yargılanarak cezaya çarptırılır ve hapis yatar. Eylül romanıyla edebiyat dünyasına yakaladığı şöhret ve itibar da bir anda yerle bir olmuştur. Hatta alay konusu edildiği bile kaydedilir. Öte yandan bu novellanın neşrinin yarattığı bir diğer etki de okur kitlesinin ona olan teveccühünün bilinen sınırları aşmasıdır. Kitap, basılı kopya yetişmediğinden ve tabii böyle “adı çıkmış” bir kitabı güle oynaya gidip satın almak da biraz yürek istediğinden olacak, el yazısıyla teksir edilerek elden ele dolaşır.Hatta kitaba sahip olanların, tıpkı video kaset ya da CD, DVD kiralayan dükkânlar gibi, onu okurlara kiraya verdiği, böylece kitabın toplamda ne kadar bir okura ulaştığının asla tam manasıyla kestirilemeyeceği de söylenenler arasında.
Mahir Ünsal Eriş